10 Kasım 2023
Simsiyah karanlığı delmesi için,
İğne ipliğimi getirdim anne.
Bana renkli bir ip verir misin?
Mümkünse açık mavi olsun.
Kızın kabuslara yatıyor anne,
Farkında mısın?
Olmamalısın aslında.
Çünkü ben en iyi oyuncu dalında Oscar aldım.
Cambaz olup dengede duruyorsam
Her sabah her öğle her akşam,
Yaşamayı becerebildiğimden değil anne;
Büyüdüğümden.
Kulaklarım çınlıyorsa sıkça anne,
Didem abladan, Nilgün abladan sor hesabını.
“Ne diye yazdınız o güzelim dizeleri?!”
Baksanıza Sevinç sizin ayak izlerinizin ardında...
Sevinç utanmasa her şeyini bırakıp
Domates çorbası içecek sadece.
Yoldaki kuşları besleyecek,
Yoluna koyulan kuşları büyütecek…
21 Ağustos 2024
Gece olup da duyguların üzerime serildiği vakit,
Dilerim yorgan gibi örtülsün üstüme iyilik.
Yapraklar gibi yeşersin isterim gönlümün bahçesi,
Serçeler gibi dertsiz, uçabilmek ve görebilmek kendimi.
Sanat konuşabilmek, felsefe, kâinat.
Yaratıcıya yakın olmak, anlaşılmak.
Uzayı değil insanları anlamak,
Bütün bunların toplamıdır işte hakikat.
Bin tilki, etrafta volta atmakta,
Bin vaşak, bir lokma uğrunda,
Bir derman,
Bin derde çare olmakta.
17 Haziran 2023
Ruhunu ufalaya ufalaya kaleme aldığın o şiirleri,
Titreyen ellerinle uzatıp verişin nadide emanetini.
Bir mirasa sahip çıkarkenki o ciddiyeti ve sevgiyi,
Bir senden, bir benden başka kim anlayabilirdi ki?
Tenimi suladığım o sıcacık canınla,
Bir kafese hapsettiğindi aşk denen rüya.
Ne bir komedya, ne bir tragedya,
Senin bahsettiğin o rüya tepeden tırnağa muamma.
3 Haziran 2023
Bir kitap aldım bugün, içini açtım.
Kendi el yazımla selamlaştım.
Usulca okudum,
Boğuldum.
Göğsümden yukarı tırmanan;
Boğazımdan çıkıp kurtulamayan,
Sayısız hıçkırığın arasında,
Boğuldum.
Okuyamadım o kitabı.
Tanıyamadığıma yandım,
Bir diyarı.
Bir dünyayı.
11 Mayıs 2023
İnkâr etme özlemini, solu geçen yılları.
Bir daha hiç yaşayamayacağın günlerin yasını tut.
Öfkeyle karşılama kinini, kabullen o pis kalbini!
En çok hırpalayan sen değil miydin, kendini?
Her geçen yıl pastana eklediğin mumları hatırla,
Hatırla ki çocukluğunu kaybet derin sularda.
10 Mayıs 2023
O aradığını sen de bulacaksın be oğlum.
Bir gün sen de,
Seni anlayan biriyle,
Denize bakan evler gibi,
Huzurla dolacaksın.
Ciğerlerin acı ve toz değil,
Mermer, talaş, beton hiç değil,
Yemyeşil çimenler kokacak.
Gün batımına doğru çevireceksin başını,
Kılavuzun olacak yıldızlar,
Hep o istediğin arabanla;
Maviliklere süreceksin elbet.
Sabret…
28 Şubat 2023
Yorulmuşsun.
Başarı denen o Da Vinci’nin merdivenlerinde depar atmaktan.
Yıllarca koşturmuşsun, bir canavar uğruna yana yana.
Gözlerin o kadar yüksekleri hedeflemiş,
Tepesinden yuvarlanıp ağır yaralı;
Bitkisel hayattasın.
Öldün.
Öldün de,
Kendin için ne yaptın, bu bitmeyen yolda?
5 Ocak 2023
Aldanmayın gözlerime.
İçleri güler size bakarken.
Ama maskesini çeker en güzelinden.
Aldanmayın sözlerime.
Umutlu cümleler sarf ederken,
Örter kelimeler acılarımı inceden inceden.
Ben hem sizden biriyim, hem değilim.
Hem çok iyi rol yaparım, hem sınıfta kalırım.
Tam bir yalancıyımdır, düzenbazımdır;
Yarım da beste yaparım, şiir yazarım!
Siz beni anlayamazsınız.
Ben hem beyazım,
Hem siyahım.
Belki de beni biraz anlayabilirsiniz;
Hem yozlaşanlardanım,
Hem saf kalanlardan.
Ben modern çağda kapana kısılanlardanım.
28 Aralık 2022
Anne, özledim seni.
Burnumda tütüyor o lavanta kokulu ellerin.
Çok kolay istemesi,
Mümkün değil; ellerinin çehremi sevişi.
Anne! Beni bir kere daha doğur.
Bir kere daha öğret bana okumayı.
Bir kere daha sevdir bana şarkıları.
Bir kere daha anlat bana hayatı.
Anne.
Kelimelerle anlatamıyorum sevgini.
Yoruluyorum, çok yoruluyorum bazen.
Bir görsem seni ferahlayacağım.
Bir içsem ruhunun berrak sularından,
Durulacağım.
Anne.
Kızın hayatı öğreniyor.
Tek başına yaşamayı, çamaşır yıkamayı, yemek yapmayı.
Defalarca düşüp, defalarca savaşmayı.
Bir başına dolaşıyor sokaklarda.
Hep yalnız yürüyor o yolları.
Anne...
Al beni kanatlarının altına anne.
Ne olur.
17 Aralık 2022
Ey kalbim, toparlayacağım seni.
Önce emeklemeyi öğreteceğim yeniden,
Sonra yürümeyi, koşmayı…
İlmek ilmek işleyeceğim cesareti,
Taptaze akan bir nehirden dolduracağım sevgini.
Acele etmeyeceğim bütün bunları yaparken,
Sakin sakin, suya alıştırır gibi bir bebeği;
Yormadan döndüreceğim seni hayata.
Ey kalbim! Biliyorum çok yoruldun,
Çok yaralandın, çok hayal kırıklığına uğradın,
Ve çok ihaneti tattın.
Ama dünya hâlâ hissetmeye,
Yaşamaya değer…
3 Aralık 2022
Ölü olmaktaydı bedeni, uykunun verdiği.
Gözler kapandığında ruha giriş kapıları da mühürlenir.
Yalnızlaşırdı elleri, uzanır bulamazdı birilerini.
Yastığına sarılır, celladına teslim.
Sirenler çalardı etrafta, kulaklarında yankılanır,
Sahi, daha yeni temizlemişti odaları.
Yaşamaya dair son umuduydu viledası,
Belki de bir rüyaydı tüm bu yaşadıkları.
Kendiyle birlikte hayalleri de sonsuz uykuya daldı,
Yaşasaydı, haline ağlardı.
Bir izdi camın ilerisinde,
Bir vardı, bir yok oldu.
10 Kasım 2022
Ne güldü, ne ağladı.
Dudaklarından bir tek söz çıkmadı.
Bağırdım, çağırdım,
Beni duymadığı gibi kendini de umursamadı.
Hayalleri vardı, hayalleri.
Uğruna kendini kaybettiği.
Kafasında koca bir tilki çiftliğiyle,
Gökyüzüne merdiven dayayıp bir parça teselli aradı.
Gözlerine baktım, ruhunu gördüm.
Kalabalık bir cenaze evinden farksızdı duruşu.
İçindeki canavarın karalamalarıyla doluydu duvarları.
Bitkindi kılıcı, kırıktı tuğlaları, ölüydü amacı.
8 Kasım 2022
Oturup buraya onlarca cümle sıralayabilirim,
Onlarca kelime ve yaşanmışlık.
Onlarca hüzün ve üzüntü,
Ama hiç biri izah edemez bir otobüsün camına başımı yaslayıp orada dinlenişimi.
Veya dur durak bilmeyen göz yaşlarımın yol boyunca akışını.
Hayallerden bir taç yapabilirim,
Takınca her şeyi unuttuğum, en çok da yalnızlığı.
Her sesi susturan, en çok da gürültüyü.
Artık ne hayal kuracak yaştayım,
Ne de taç yapacak.
Ben sadece bana teslimim,
Yıldızlar da bana.
17 Aralık 2023
Penceremin perdesini açınca ilk gördüğüm ışık süzmesini ay sanardım,
Şimdilerde fark ediyorum ki o berrak beyazlık ay değil de bir gece lambasından ibaretmiş.
Buraya ilk geldiğim zamanlar yürüdüğüm yolları güllerle bezeli sanardım,
Son zamanlarda anladım ki o patikalar hem dikenli hem de mahlep kokarmış.
Küçükken ve hatta bazen şimdilerde bile herkesi kendim gibi iyi sanardım,
Şimdi öğrendim ki insanlar da aldatırmış.
Her hayal kırıklığına ve her vazgeçişe rağmen artık eminim,
Kuşlar da ağlarmış ve biraz dinlendikten sonra yola devam edermiş.
Hayatın kanunuymuş işte bu tam da, işler sürekli yolunda gitmezmiş
Ama her karanlık geceye rağmen güneş yine o sabaha doğarmış.
20 Ağustos 2022
Bir kurşun gibi deldin geçtin yüreğimi
Anımsattın kendini şarkılarda, şiirlerde
Dostlarla otururken gecenin yarısı bir arada
Ben hep seni anlattım, seni yaşadım defalarca
Arkada çalan şarkıda sen saklıydın
Yüreğime işledin bir kere, seni nasıl unutayım?
Hep tekrara düştüm, ellerim uzandı boşluğa
Gülümsemeni bir kere görebilmek uğruna nelerden vazgeçmezdim
Sanırım en çok karanlığını sevdim
Karanlığını ve benimkinden kaçmayışını
Seni ne kadar yorsa da, hep bir anlam aramanı sevdim
Sabah serinliğinde kuşlara seni anlattım
Serçelerin gözünde bir damla yaş,
Benim gözümde hiç görmediğim suretin
Seni anlattım hep; kendime, sevdiklerime
Yüzümde gülümseyen bir yaşla, gözümde bir tutam aşkla
Hep sen çıktın sokakta karşıma
Geçip gittin yanımdan habersiz
Bendeki de aptallık işte,
Olmayacak bir ana, sevda uğruna sevdim seni
Uzun zamandır eksik bir yanım
Sanki karanlığım daha da çoğaldı
Kelimelerindeki hisli hatıralar hiç olmamış gibi
Can evim hiç yıkılmamış gibi
13 Ağustos 2022
O kadar sıkmışım ki kendimi, uyuyamıyorum yorgunluktan.
Uzaktan bile korkunç gelen, siyah deriden koltuğa kendi isteğimle bırakıyorum kendimi.
Kabul ediyorum korktum, omuzlarım bir an olsun uykuya dalamadı.
Ama sizi temenni ederim, bugün kendi iyiliğim için bir şeyler yaptım.
Beynime doğru metal bir sopa saplandı,
Sanırım biraz acı, biraz korku pompaladı.
Nefes alamadım, bitsin diye yalvardım.
Şefkatle baktılar aslında bana, anladılar.
Belki de biliyorlardı onlar da bu duyguları.
Yalan yok biraz ağladım, ağladıkça konuşamadım.
Sahi hangi günden kalmaydı o göz yaşları?
14 Haziran 2022
Cold night, after class and darkness.
Barely walking, so tired that no longer laugh or smile at all.
Eye contact, eye contact with my compassionate friend.
A little smile to each other, as if we won our wars in ourselves.
Insomnia, both kills and sustains our inner monster.
Murder, killing of our joy and butching our hopes.
Peace, a feeling that relieves body and relaxes our tears.
Crying, little movements of a squirrel and tiny drops of rain.
Hope, is a dangerous thing for who believes a lot.
1 Nisan 2022
Telif Hakkı © 2024 Yalnızlık Senfonisi - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.